
SELİM TOPRAK:
Apê Süleyman ve Şaha Ana’ya saygıyla…
Bazı insanlar vardır, yaşadıkları köyün, aşiretin, şehrin hafızasında bir iz bırakırlar.
Sadece bir adla değil; mertlikleriyle, yiğitlikleriyle, adaletleriyle, halkın gönlünde taht kurmuş kişilikleriyle anılırlar. Onların adını duyan herkesin aklına bir duruş, bir vakar gelir.
İşte Apê Süleyman Özdemir de onlardan biriydi.
Raman aşiretinin saygın önderlerinden, Batman halkının sevgi ve hürmetle andığı bir isimdi Apê Süleyman. O, sadece bir aşiret reisi değil, aynı zamanda barışın, sağduyunun ve halk iradesinin temsilcisiydi. Mücadelesi kavga değil, birlik içindi. Sesi yüksek çıkmazdı ama sözü ağırdı. İnsanlar onu dinler, ona güvenirdi.
Ben Apê Süleyman’ı çocukluğumdan bilirim. Aynı mahallenin çocuklarıydık. Onun çocuklarıyla birlikte büyüdüm, evlerinin kapısı bana da her zaman açıktı. Şaha Ana’nın sofrasında doyduk biz, onun eliyle pişen yemekle büyüdük.
Şaha Ana…
Güzel yürekli, tok gözlü, yüreği cömert, merhametli bir hanımefendi. Misafire açık kapısıyla, her daim güler yüzüyle mahallenin ana figürüydü adeta. Apê Süleyman gibi birine yakışan bir eşti. Omuz omuza verdikleri hayat, çevresine örnek olan bir yaşamın hikâyesiydi.
Ama hayat, bazen yüreğe ağır gelen imtihanlar da sunar. O talihsiz mayın patlamasında, Apê Süleyman’ın üç yiğit evladı; üç insan hakları savunucusu bir anda bizden alındı. Bu acı, sadece bir ailenin değil, bir halkın yüreğinde kor gibi durdu. Şaha Ana’nın sessizce oturduğu mor sandalyede her perşembe oğullarının mezarına ettiği dualar hâlâ kulaklarımızda yankı olur. Ve Apê Süleyman… O büyük acıya rağmen ne isyan etti ne de öfkeye teslim oldu. Hep barışı, hep sabrı öğütledi. “Biz yaşadık, başkaları yaşamasın,” dedi. İşte asıl liderlik buydu.
Bugün, ne Apê Süleyman aramızda ne de Şaha Ana. Ama onlar hâlâ bizimle.
Hatıralarımızda, dualarımızda, yüreğimizde…
Onların duruşu, öğrettikleri, paylaştıkları bu topraklarda yaşamaya devam ediyor.
Sizi unutmadık, unutmayacağız.
Saygı, sevgi ve derin bir özlemle anıyoruz.
Editor : Yusuf Kavak